Psikoterapist

Uzm. Psikolog Hülya Macit

 PSİKOTERAPİ ÜZERİNE


Literatürdeki en genel anlamıyla psikoterapi; akıl hastalıklarının, ruhsal rahatsızlıkların, davranış bozukluklarının vb. tedavisi veya semptomlarının hafifletilmesi amacıyla kullanılan her türlü yöntemdir(Budak, 2003). Daha da geniş çerçeveden bakılırsa çeşitli yaşam olayları sonucunda dengesi bozulabilen bireyin yaşama yeniden adaptasyonunu sağlayıp, yaşam kalitesini arttırmaya yönelik müdahalelerde bulunmayı da ekleyebiliriz.

Bugün dünyada psikoterapi adı altında bazıları birbirine benzer, bazıları taban tabana zıt yüzlerce farklı terapi yöntemi uygulanmaktadır. Bu psikoterapi yöntemlerinin her biri insanın gerçeğinin farklı yönlerini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla her biri tek başına insanı bir bütün olarak izah etmekte çoğu zaman yetersiz kalmaktadır.

Böyle bir açmazdan kurtulmanın belki de en faydalı yolu, geliştirilmiş olan psikoterapötik yaklaşımların her birinin hangi hastaya hangi aşamada uygulanabileceğinin teorik temellerinin ve pratik yöntemlerinin oluşturulmasıdır. Çünkü tek bir teoriye saplanıp kalmak hem kısırlığa neden olur hem de hastaya yeteri kadar yararlı olmayı engeller.

Günümüzde var olan insan modellerinin neredeyse hepsi batıda geliştirilmiş, batı kökenli modellerdir. Çoğu zaman batıda geliştirilen insan modellerinden ve tedavi yaklaşımlarından birini katı bir şekilde benimseyip uygulamamızı engelleyen yaşadığımız toplumun kültürel ve sosyal gerçekliğidir.Her ne kadar batıda geliştirilmiş insan modelleri ve tedavi stratejileri evrensel insanı tanımlamaya yönelik net ve açık bilgiler sunduğunu iddia etse de bu bilgileri bizim insanımıza uygulamak her zaman mümkün olamaya bilmektedir. Uygulamada terapist hasta ilişkisindeki sıcaklığın derecesinden, terapi odasının düzenlenmesine; ücret ilişkisinden, terapi saatlerinin belirlenmesine, insanın kutsallarının konuşulmasından, mahremiyet alanına girmeye kadar çeşitli konulardaki zaman ve zeminsel yapıyı ancak kültürel bağlamda ele alabiliriz.

Psikoterapi süreci çok etkenli bir süreçtir. Bu süreci sadece hasta ve terapist arasında geçen bir süreç olarak tanımlamak eksik bir yaklaşımdır. özellikle amacı sadece yüzeyde görünen semptoma değil aynı zamanda bu semptomun altında yatana da ulaşıp onu ortadan kaldırmaya çalışmak olan köklü bir psikoterapi sürecinin içinde hastanın kendisinden, içinde bulunduğu reel şartlardan, terapistin kendisinden ve buna bağlı olarak hastayla uyumundan ve etkileşiminden kaynaklanan pek çok faktör mevcuttur.

 
                                                                                            Uzman Psikolog Hülya Macit